Kayıtlar

Ekim, 2019 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Senden Başka

Resim
Defterlerim, kitaplarım,  Masamın cılız mumu, Solgun çiçeklerim. Hangi birini taşırdı nasırlı ellerimiz?  Senden başka en çok neyim vardı ki?  Tozlu raflara hapsettim, Dur durak bilmeyen kederlerimizi. Evimin duvarları kimsesiz,  Yüreğimin çatısı delik! Tüm beklentilerimi feda ettim, umarsız. Senden başka en çok neyim vardı ki? E. A. H. 

Çok Sevince

Resim
Gönlümde titreşen sevdan dururken,  Beni hangi cennete yakıştırdın?  Kimsesizliğimin bir adı varsa,  O sensizlikti, duymadın.  Gidişlerin, gizli sırrıydı ruhlarımızın. Tanıdığını zannederdi insan çok sevince. Madem ateşe verecektin,  Neden gülistanlar ektin yüreğime? E. A. H. 

Buldun Beni

Resim
Bir çocuk gülüşüne sığındı avuntularım, Hangi kapının ardında sen yoksan,  Ben onu çaldım.  Hangi yol sana çıkmıyorsa,  Ben onu yürüdüm.  Bir gün ansızın,  Yıldızsız gecelerin sokak lambası, Kurak ağaçların tatlı meyvesi,  Durgun denizlerin sonsuz mavisi oldun.  Ve buldun beni. E.A.H.

Yazılan

Resim
İnsanın her yazdığında biraz kendisi, biraz düşleri vardır. Hiçbir öykü yoktur ki yazarından başka bir mevsimde açmış çiçek olsun. Gözyaşları bazen sulayacak, yağmur bazen sulayacaktır o ellerin diktiği fidanları. Ve sonunda çiçeğe duracaktır ekilen tohumlar.  İnsan yazdıklarından, çizdiklerinden başkası değildir ki. Uzakta aramamalı. Ortalık harman yeri gibi görünse bile, kalemin ucundaki renk hep aynıdır.  Titreyen kelimeler bir bütün olunca ısınırlar yazıldıkları kağıdın hamuruna. Böylece üşümeleri son bulur ve ruhlarındaki soba her yeri ısıtır. Önce selam ile buyur eder kapıdakini. Sonra, yazanın gönül kuşu ötmeye başlayınca, kağıt da razı, kalem de razı gelir. Beraberce gelen her misafire tanık ve yaren oluverirler...  Emame A. H.